22 Ocak 2018 Pazartesi

Ayvalı Et Yemeği


Çok uzun zaman önce annem bahsetmişti, anneannesi kuru meyvelerle yemek yapıyormuş. O zamandan beri ara ara aklıma gelir ama bir türlü yapamamıştım. Bir kaç tarif buldum, içinde kuru erik ya da kayısı vardı, sonra ayvalı bir kaç tarif de buldum. Anladığım kadarıyla eskiler ellerinde ne varsa neyi yakıştırıyorlarsa yemeğe ekliyormuş. Ben bulduğum tarifi elimdeki malzemeye göre değiştirdim. İlk lokmayı aldığımda tadı iyi mi kötü mü karar verememiştim, sonrasında ağzımda kalan tat çok hoştu. Bundan sonra ara ara pişireceğim bir yemek olacak..

Malzemeler:
250 gr kuşbaşı et
1 soğan
1 ayva
1 yemek kaşığı tereyağ
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 avuç badem
1 yemek kaşığı bal
1 yemek kaşığı nar ekşisi
Tuz
Karabiber

Yapılışı:
Kızgın tavada tereyağ ile sotelenen et, suyunu biraz çektikten sonra doğranmış soğanlar ilave edilir. Soğanlar şeffaflaşıncaya kadar kavrulur. Bir kasede biraz su, bal ve nar ekşisi karıştırılır; ete ilave edilir. Küp küp doğranan ayvalar, zeytinyağı, badem, tuz ve karabiber de eklenir ve ayvalar yumuşayana kadar yaklaşık yarım saat pişirilir.



21 Ocak 2018 Pazar

Limonlu Beyaz Çikolata ♥


Firmaların bulundukları ülkenin damak tadına uygun ürünleri pazara sürdüklerini göz önüne alırsak bir kısır döngü içerisinde oluyoruz. Ne biz farklı lezzetleri deniyoruz, ne firmalar farklı lezzetleri piyasaya sürmeye yanaşıyor. Geçmiş dönemlere ait lezzetleri de unutuyoruz aslında, kimse hatırlamasa hatırlatmasa silinecekler. Son yıllarda sosyal medyada yeme içme sektörü ivme kazandı, püf noktaları kendine saklamayan yenilikçi kişiler sayesinde insanlar farklı lezzet ve tariflere açık olmaya başladı. Özellikle yabancı blogları takip ederek farklı tarifler bulmak mümkün tabi ama bazen aramak için önce ne aradığını bilmek gerekir ve sabırla bir sürü tarife bakmak gerekir. Her yerde farklı ölçü ve malzemelerde verilen tarifleri tek tek okumak bile daha tarifi yapmadan yoruyor insanı. Çocukluğumdan beri yeni tariflere açık bir insandım, annem ve ben yenilikçi, kardeşim ve babam gelenekselci idi konu yemek olunca. Uzun zamandır da Pinterest-instagram-bloglar üçgeninde farklı tarifler araştırıyorum hepsini deneyecek kendime uyarlayacak zamanım olmuyor tabi ki ama bu arayışlar damak zevkimin gelişmesine yardımcı oluyor. 

Beyaz çikolata her zaman sevdiğim ve kimsenin çikolatadan saymadığı bir çikolata çeşidi idi. Kahve Dünyası'nın vişneli drajesi vardı ve vişnenin beyaz çikolata ile kaplandığını umarak almıştım, bitter çikolatalı çıktı. Tadım firmasının kurutulmuş vişnesi olduğunu görmüştüm, çekirdeksiz olduğunu yeni farkettim, beyaz çikolata ile kaplamaya karar verdim. Tam aynı zamanda yeşillimon.com'dan kumkuat siparişi vermiştim ve yanında portakal ve yeşil limonları da hediye olarak göndermişlerdi. Buzdolabında geçen yıldan yana yakıla arayıp bulduğum kuru çilek de vardı. Şu an herşeye ulaşmak oldukça kolay ama bir kaç yıl önce bile bazı şeyleri bulmak imkan dahilinde değildi. Aradığım bir sürü yerde çilek kurusu, portakal şekerlemesi, incir şekerlemesi bulamamıştım. Vişne kurusu, çilek kurusu, limon kabuğu rendesi ve portakal kabuğu rendesi ile beyaz çikolatayı birleştirerek kendi çikolatamı yapmaya karar verdim böylece. Benim ve deneyenlerin en beğendiği limonlu beyaz çikolata oldu. Sonraki hedefim portakal kabuğu ile sütlü çikolatayı birleştirmek olacak. Bitter çikolatanın şekeri daha az hissedildiği için firmalar meyveli drajelerde tercih ediyor sanırım ama sütlü çikolatayla da çok güzel olur neden ön yargı yaptınız firmalar :( Ara ara beyaz çikolatalı ahududulu, çilekli vb drajelere denk geldiğim oluyor ama yapay aroması fazla olanlar bir kaç taneden sonra bayıyor ya da her zaman bulabildiğiniz bir ürün olmuyor. En iyisi mümkün oldukça evde yapmaya çalışmak.. 

Malzemeler:
80 gr beyaz çikolata
1 adet limon (tercihen yeşil)

Yapılışı: 
Benmari usulü eritilen beyaz çikolata içine limonun tamamının kabuğu rendelenir, karıştırılır, silikon kalıba dökerek şekil verilir. Kalıptan çıkarılınca tek tek paketlenir.  

Ben kare silikon bir kaba koydum biraz soğuyunca çıkarıp küp küp kestim. Çikolata için üretilen özel silikon veya plastik kalıplarda da şekil verilebilir. Limon kabuğu ile karıştırınca daha çabuk eriyen bir çikolata elde edildiği için tek tek paketlenirse daha iyi olur. 


Sübye - Kavun Çekirdeği Şerbeti



Malzemeler:
2 su bardağı kavun çekirdeği
4 su bardağı su
1 su bardağı toz şeker 

Yapılışı:
Kavun çekirdekleri kavunun lifli kısımlarından temizlenir, yıkanır ve iyice yıkanır, mümkünse güneşte iyice kurutulur ( bir yıl öncesine ait kurutulmuş çekirdekler tercih edilirmiş eskiden). Kurutulmuş kavun çekirdekleri şekerin az kısmı ile öğütülür. Su kaynatılır ve kaynayan suya öğütülmüş çekirdekler, şekerin kalan kısmı eklenir. 5 dk kaynatılır. Soğutulur, bir gece buzdolabında bekletilir, süzülür ve servis edilir. Orijinal kaynak tık tık..



Çilekli Rulo Pasta


Muhtemelen pinterestten bulduğum bir tarif idi, fakat orijinal kaynağı kapanmış olmalı hata veriyor. Tarifin orijinalinde çilek reçeli vardı, daha hafif olması adına sadece çilek kullandım. Lezzeti ve hafifliği ile tek başınıza bile tamamını bitirebilirsiniz. Daha sonra farklı meyvelerle de denemeyi düşünüyorum, şeftalinin ve muzun çok yakışacağını düşünüyorum. Portakal reçeli ve erik reçeli farklı bir hava verebilir. Limon reçeli veya limonlu kremalar ise cheesecake tadı verebilir, kek kısmı cheesecake tabanına göre daha hafif olduğu için bence hatta daha güzel olur. 

Malzemeler:
3 yumurta
4 yemek kaşığı şeker
1 yemek kaşığı mısır nişastası
1 çay kaşığı vanilya
1/2 su bardağı süzme peynir
2 yemek kaşığı pudra şekeri
15-20 adet ezilmiş veya çok küçük doğranmış çilek 

Yapılışı:
Yumurta sarıları ve şeker çırpılır, nişasta ve vanilya eklenir. Ayrı bir kapta yumurta beyazı iyice çırpılır. Yumurta sarılarına azar azar ilave edilip spatula ile karıştırılır. Yağlı kağıt serilmiş bir tepsiye eşit ve çok kalın olmayacak şekilde dökülen hamurumuz önceden ısıtılmış 180 derece fırında 15 dk pişirilir. Fırından çıkarılan hamur yağlı kağıttan çıkarılır, soğutulur. Süzme peynir ve pudra şekeri iyice karıştırılıp krema haline getirilir. Soğutulan kek üzerine önce krema sürülür, kremanın üzerine ezilmiş çilekler yayılır ve rulo şeklinde sarılır. Dilenirse üstü pudra şekeri ile süslenir. 


Elmalı Kek






Bu keki çok sevdiğim için bir kaç defa yaptım. Daha önce yaptığım elmalı kek tariflerine daha hafif bir alternatif olarak uyarlamıştım, yumuşacık ve yedikçe yenilesi bir kek çıktı ortaya. Son yaptığımda bir kısmı ahududu, bir kısmı incir, bir kısmı kiraz ve bir kısmı elmalı idi. En çok elma ve ahududunun yakıştığını düşünüyorum. 

Malzemeler:
1 yumurta
1/3 su bardağı toz şeker
1/4 su bardağı sıvıyağ
1/2 su bardağı yoğurt
1 su bardağı un
1/2 paket kabartma tozu
1 turtam krem tartar

Sosu:
İnce doğranmış 1 elma
1 yemek kaşığı şeker
Tarçın, karanfil, mahlep (birer tutam)
Tuz (bir tutam)

Diğer malzemeler:
2 olgun incir
7-8 adet kiraz
10- 12 adet ahududu

Yapılışı: 
Yumurtanın beyazı, şeker ve krem tartar ile beyazlayıncaya kadar çırpılır. Kalan malzemeler eklenir, spatula ile yavaşça karıştırılır. Hazırlanan hamur yağlanmış şeker serpilmiş kek kalıbına dökülür. İnce ince doğranmış elma şekerle birlikte sotelenir, baharatlar ve tuz eklenir. Kalıba alınan kek hamurunun üzerine elmalı sos, incir, kiraz ve ahuhudu ayrı ayrı yerleştirilir. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 45 dk pişirilir. 



Ahududulu Sufle




Malzemeler:
12 adet ahududu
1 yemek kaşığı toz şeker
1 yumurta
1 tatlı kaşığı nişasta
1 tatlı kaşığı bal
1 tutam krem tartar

Yapılışı:
Yumurta beyazı, toz şeker ve krem tartar ile beyazlayıncaya kadar çırpılır. Yumurta sarısı ve kalan malzemeler ayrı bir kapta iyice karıştırılır; yumurta beyazı-şeker karışımına yavaş yavaş eklenir. Yağlanıp toz şeker serpilen sufle kaplarına bir parmak boşluk kalacak kadar doldurulur. Mikrodalgada maximum ayarında 1 dk veya önceden ısıtılmış 170 derece fırında 10 dk pişirilir. Piştikten sonra pudra şekeri ile süslenebilir, dondurma ile servis edilebilir.  



9 Ocak 2018 Salı

Son dönem okuduğum kitaplar..


Yaklaşık bir buçuk yıldır hiç bir şey paylaşmamışım.. Bu dönemde boş durmadım tabi ki. Son bir yıl çeşitli nedenlerle hep ertelenen yüksek lisans tezime öncelik verdiğim bir dönem oldu.. Okuyamadığım çok kitap, izleyemediğim çok film, yapamadığım çok tarif ve daha nice ertelediklerim oldu. Çok çok bunaldığımda açtım bir film izledim, çok merak ettiğim bir tarifi yaptım ama insanın zihnen şu an önceliğimi yerine getirmeliyim hiç vaktim yok düşüncesini aşması zormuş, yorgunluktan hiçbir şey yapamadığım zamanlarda vicdanım sızlayıp sevdiğim şeylerden kendimi alıkoydum, hatta bazen arkadaşlarımla görüşmeyi erteledim, günler daha uzun olsa 24 saat yetmiyor diye düşünüp yorgun yatıp yorgun uyandığım zamanlar oldu. Benim gibi çalışma hayatında tüm gün masa başında olmak insanı zaten zihnen ve bedenen yorgun biri haline getiriyor, üstüne bir de tez eklenmişti. Bu dönemde çok vaktimi aldığını düşünsem de spora başladım. Yorgunluk hissinden sıyrılıp başlamak kolay olmasa da başladıktan sonra daha enerjik daha pozitif oldum, sporu niye bırakmıştım ki diye hayıflanmaya başladım. Bu sürede yediğim içtiğim şeylere de biraz daha dikkat etmeye başladım. Zaten bir kaç yıldır paketli gıdaları hayatımda azaltma yönünde bir karar almıştım, tariflerdeki şekeri azaltıyordum. İçeceklerden gelen şekeri ise tamamen öcü gibi görmeye başlamıştım. Kendimi tamamen kısıtlamadım ama öğlen yemeklerinde sırf tatlı seviyorum diye verilen her tatlıyı yememeye başladım, bu yemeği yemeyim yerine sevdiğim başla bir şey yerim gibi hesaplar yapmaya başladım zihnimde :) bir şeyi çok kısıtlamak ters tepmesine sebep oluyor nihayetinde. Sonuç olarak benim için güzel kararlar aldığım bir sene oldu. Bu dönemde okuduğum kitapları daha çok öğle aralarında, yaz tatilinde ve yolculuklarda okudum. Son bir yılda 14 kitap okumuşum, diğer kitaplar ise öncesindeki altı aya ait.

Genç Wertherin Acıları - Goethe
Handan - Halide Edip Adıvar
Tatar Çölü - Dino Buzzati
Mavi Tilki - Sjon
Efrasiyabın Hikayeleri - İhsan Oktay Anar
Yeraltından Notlar - Dostoyevski 
Tibet Masalları
Çavdar Tarlasında Çocuklar - J.D. Salinger
Cengizhana Küsen Bulut - Cengiz Aytmatov
Yusuf ile Züleyha - Nazan Bekiroğlu
Kelile ve Dimne - Beydeba
Eugenie Grandet - Balzac
Küçük Kara Balık - Samed Behrengi
Aylak Adam - Yusuf Atılgan 
Maça Kızı - Puşkin
Arkadaş - Panait İstrati
Acı Çikolata - Laura Esquivel
Kendine Ait Bir Oda - Virginia Woolf 
Günahkar - Tess Gerritsen
Çocuk Kalbi - Esmondo de Amicis
Uykulu Kuytu Söylencesi - Washington Irving
Ölü Zaman Gezginleri - Hasan Ali Toptaş 
İskandinav Masalları
Doktor Jivago - Boris Pasternak 
Kum ve Köpük - Halil Cibran
Tüneldeki Çocuk - Sait Faik Abasıyanık
İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü - Tim Burton
Ölü Canlar - Gogol
Sineklerin Tanrısı - William Golding
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat - Stefan Zweig
Dizboyu Papatyalar - Tomris Uyar

Genç Wertherin Acıları, Tatar Çölü ve Kendine Ait Bir Oda okurken en zorlandığım kitaplardı galiba ama sevmediğimi söyleyemem. Özellikle Kendine Ait Bir Oda kadınların geçmişte toplumdaki yerini ve mücadelesini görmek açısından okunması gereken bir kitap.  Tatar Çölünde bir yazar durağanlığın romanını nasıl başarıyla yazabilir görüyoruz, günlük rutinden vazgeçemeyiş, gereksiz beklentiler ve atalet yaşamımızı nasıl etkiliyor bizi aslında romanın kahramanı ile aynı ruh haline sokarak anlatıyor. Genç Wertherin Acıları ise sanırım fazla melankolik bulduğum bir kitaptı ya da yanlış zamanda yanlış yerde okumuş olabilirim, öğle aralarında okumaya çalışmıştım. Diğer kitaplardan anlaşılıyor ki masalları, çocuk kitaplarını fazlasıyla seviyorum ve gotik olan herşeyi sevdiğim gibi gotik kitapları da seviyormuşum, Uykulu Kuytu Söylencesi ve İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü..  Kum ve Köpük okurken kendimi sosyal medya iletileri okur gibi hissettirdi, galiba herkesin özlü söz paylaşmaya merakı sebebiyle. Mavi Tilki bize çok uzak bir coğrafyadan, İzlanda'dan bir yazara aitti ve farklı yaşamları öğrenmeye meraklı olduğum için severek okuduğum bir kitaptı. Acı Çikolata çevremde okuyan herkesin beğendiği eğlenceli bir kitaptı. Fazla sayıda kitap okuyamasam da son dönemde birbirinden tarz olarak farklı, keyif aldığım, beni geliştiren kitapları seçtiğim için avunabilirim, inşallah bu yıl bol okumalı geçer diye umuyorum..