Geçen kış sonu risk aldım ve bir internet sitesinden tohum siparişi verdim. Binbir umut ve merakla tohumları ektim. Soğuk çimlendirme diye bir yöntem varmış, ilk defa o zaman duydum, bazı tohumlar bu yöntemle çimlenebiliyormuş sadece. Küçük bir kaba mesela resimdeki gibi bir plastik bardağa tohumu ekip 2-3 ay buzdolabında ağzı kapalı olarak bekletiyorsun, sonra buzdolabından çıkartıyorsun, bir süre sonra tohum çimleniyor. Fransız leylağımı da aynen bu yöntemle çimlendirdim. Yaklaşık 20-25 çeşit tohum sipariş etmiştim, maalesef çimlenenler çok azdı, çimlenenlerin de hepsi kurudu gitti büyümeden. Aralarından sağsalim çıkmayı becerebilen bir tek fransız leylağı oldu. Eh ben de bu işe baya sevindim. Ne de olsa en sevdiğim çiçek leylak.. Ankara ' da Eryamanda olsa bahar gelince her tarafta leylak ağaçlarının varlığını farketmeye başlarsınız. Buralarda pek sevmiyorlar galiba, bahar gelince o kadar bakınıyorum etrafa tek tük gözüme çarpıyor. Sonraki hedefimde akasya ve iğde var aslında fakat ikisi de evde bakılabilecek ağaçlar değil. Bu üç ağacın bendeki yeri büyük, bana Ankara ' yı, orda geçen yıllarımı hatırlatıyorlar. Ankara ' nın neyini seviyorsun diye sorsalar öyle büyük cevaplar veremezsin, çoğu insan sevimsiz bulur ama hayatının bir dönemine şahitlik ettiyse seversin, bir ağaç için bir koku için bir anı için, bazen sebepsiz sadece seversin...
Şu an bir karış boyunda ve yaklaşık 6 aylık oldu :) |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder